İlk olarak, para içinde doğrusal olan faydacı bir refah standardı aldığımızı varsayalım. Yani, hem fayda hem de kârın, tüketicilerin ve firmaların sahip olduğu para miktarında doğrusal olduğunu varsayalım (ancak başka bir şeyde zorunlu olarak doğrusal değildir). Bu durumda, Pareto standardı ve faydacı sosyal refah kriteri tam olarak örtüşüyor! Jeff Ely güzel bir video bu sonucun sezgi bahsediyor görebilirsiniz burada ( "verimlilik" başlıklı videoya göz). Sezgisel olarak, hem fayda hem de kârlar para içinde doğrusal ise, Pareto optimum'u uygulayarak ve daha sonra onu desteklemek için yan ödemeler oluşturarak faydacı refahı her zaman maksimize edebiliriz.
Şimdi, bir tekelcinin ne zaman istenmeyen olduğu sorusunun cevabı, aklındaki modelin zenginliğine bağlıdır. Tekelcinin çok temel bir ders kitabı modelinde, FooBar'ın kriteri iyi. Sıradan bir rekabetçi piyasa dengesinin toplam refahı (aşağıdaki şekilde gölgeli alan) marjinal maliyete eşit olan (arz eğrisi ve marjinal maliyet eğrisi esasen aynı olan) maksimuma çıkardığını biliyoruz:
Bir tekelcinin bir birimden elde ettiği kâr, fiyatı ile marjinal maliyeti arasındaki farka eşit olduğundan, tekelci, fiyatı marjinal maliyetin üzerine koyma eğiliminde olacaktır. Bu, daha yüksek bir fiyat (yeşil ) ve toplam refahta (bu şekilde gölgeli alan tarafından verilen) ve tüketici fazlasında (fiyat çizgisi ile talep eğrisi arasındaki üçgen) bir azalma ile sonuçlanır :p
Bu tür bir analiz standart olduğu için, bir tekelcinin tüketici rantını ve refahını bir tür 'varsayılan' olarak azalttığı ve bunun yerine “ne zaman bir tekelci arzu edilebilir” diye sorulması mantıklıdır? Tekelciye sahip olmanın, çok yoğun bir rekabetten daha iyi olabileceği bazı durumlar şunlardır:
Bunlar bir tekelci hangi en yaygın yollardan birkaçıdır olabilir rekabete tercih edilebilir. Eminim şu anda akla gelmeyen başkaları da var. Ana mesaj, yoğun rekabet ile ilgili herhangi bir sorun olup olmadığını değerlendirmek için belirli pazar bağlamına bakmanız gerektiğidir. Çoğu zaman cevap yoktur ve olağan varsayım, aksi halde düşünmek için iyi bir nedenimiz olmadıkça, tekelcilerin istenmeyen olduğu yönündedir.