Bağırsak içgüdüm.
Bir şeyler oluyor. Kızınızın, yalnızca "gerçek" bir babanın çözebileceğini hissettiği bir sorunu var. Dört yıl boyunca biyolojik babasını göremedikten sonra, şimdi her gün ağlıyor olması garip. Belki de sana güvenemeyeceğini düşünüyor, bu yüzden ağlama hayal kırıklığının bir tezahürü.
Eşinizle olan ilişkiniz mutlu mu? Kavga var mı? Birlikte, yalnız ve zaman geçiriyor musunuz? Bir aile olarak birlikte mi çıkıyorsunuz? Eşinizin ailesi tarafından kabul edildiğini düşünüyor mu?
Öğretmenleriyle sohbet et, okulda nasıl olduğunu öğren. Arkadaşları var mı? Popüler mi? Öğretmenlerine, kızının son zamanlarda evde karamsar davrandığını söyle (zaten bilmiyorlarsa onlara tüm tarihi anlatmaya gerek yok) ve nedeninin ne olacağını merak ediyorsun.
Yarı kardeşi olduğundan bahsetmiyorsun. Eğer varsa, kızınıza ondan biyolojik babası hakkında konuşup konuşmadığını sorun.
Sorun biyolojik babasının hayatındaki yokluğu ise, ebeveyn dedesini ziyaret etmenin bu "boşluğu" doldurmanın bir yolu olup olmadığını düşünün. Babasının dedesini gördüğünü hiç gördü mü? İyi şartlarda mıydın? Bağlantıda kaldın mı? Belki de şimdi kızınızın onlarla bir ilişki kurmasının zamanı gelmiştir. Her ne sebeple olursa olsun, bunun kızınızın güvenliğini veya duygusal refahını tehlikeye atabileceğini düşünüyorsanız, o zaman yalnız bırakın.
Kızınızla yalnız zaman geçirin, ev ödevlerinde yardımcı olun ya da alışveriş yapın ve onu neyin rahatsız ettiğini sorun. Cevap verirse babasını özlüyor, neden bu kadar çok görmesi gerektiğini sor. Size söylediklerini dinleyin , her şeyden önce herhangi bir kesinti olmadan babası hakkında konuşabilmelidir. Herhangi bir kararı almadan açmaya teşvik edin, mümkün olduğunca tarafsız olun. Burada Francine DeGrood Taylor'in tavsiyesine katılıyorum: “Onun suçu olmadığını bilmesini sağlayarak başlarım”. Ailenizdeki herkes tarafından sevimli, güzel ve sevilen olduğundan emin olun.
Bu kaygının neyin tetiklendiğini keşfedebilirsiniz, ki bence bu sorunun anahtarı.