Bulut bilişim sadece kaynak kiralamanın bir yolu mu?

Son zamanlarda çalıştığım şirket Windows Azure'da bir web hizmetine ev sahipliği yaptı ve bunu açıkladı. Şimdi online dergi ticareti "X şirketi buluta taşınıyor", "X şirketi bulut için masaüstünü düşürüyor" gibi anlamsız şeyler söylüyor.

Görünüşe göre çok uzun ve "hizmetler" ve "düşük giriş fiyatı" ve diğer şeyler hakkında çok fazla konuşan çok sayıda malzeme var ( Wikipedia ile başlıyor ) ama hepsini okudum ve nasıl görmediklerini görmüyorum aynı zamanda bir hizmet olan ancak bir kolokasyonda tuğla ve harç sunucularında çalıştırılan bir buluttaki bir hizmet ile Yığın Değişimi arasında bir çizgi çizmede bir yardımcı için yararlı olabilir.

Şimdi Windows Azure ile yaşadığım deneyimden gerçek fark şudur. Bir bulut ile hizmet sahibi donanım, ağ bant genişliği ve ara katman yazılımını (örneğin Azure rollerinde kullanılan Windows 2008) istek üzerine kiralar ve ayrıca bazı bakım yardımı da (örneğin bir rolün çalıştığı bilgisayarın başka bir bilgisayarı çökmesi gibi) otomatik olarak bulunur ve rol yeniden konuşlandırılır). Bir bulut olmadan hizmet sahibinin kendi başına tüm bunlarla başa çıkması gerekir.

Bu doğru ayrım mı olacak?

Evet, hemen hemen.

"Bulut" ile ("bulut sağlayıcılarında" olduğu gibi), sağlayıcının sahip olduğu disk alanı, bant genişliği, CPU ve belleği ve bunları yazılımınızdan kullanma araçlarını kiralamış olursunuz. Size altyapıyı veriyorlar ve donanıma sahip değilsiniz.

Bu sağlayıcıları içermeyen başka bir bulut bilişim biçimi vardır, burada sizin (kuruluşun) donanıma sahip olursunuz.

Her iki durumda da, bu çoğunlukla yazılımınızın İnternet'te bulunan dağıtılmış bir bilgisayar ağında çalıştığı anlamına gelir.

Bulut bilişim, kaynaklara kimin sahip olduğu hakkında kesinlikle hiçbir şey söylemez. Bulut bilişim, dağıtılmış, ağ tabanlı uygulamalar geliştirmek için bir mimaridir. Azure Services Platform, Amazon Web Services, Google App Engine ve diğerleri gibi bir dizi bulut bilişim hizmeti sağlayıcısı var. Ancak, bir başkasının hizmetini kullanmak bir bulut bilgi işlem altyapısı geliştirmek için bir ön koşul değildir.

Bulut bilişimin arkasındaki fikir, ağa bağlı cihazlara hizmetler ve uygulamalar yerleştirmenizdir. Bakım ve desteği diğer varlıklara kaydıracak bir barındırma hizmetinden yararlanabilirsiniz. Bulut bilişim için kendi altyapınızı da oluşturabilirsiniz. Ayrıca, bulut bilişimin herkese açık olması gerektiğini söyleyen hiçbir şey yoktur. Evet, uygulamalarınızı ve hizmetlerinizi genel Internet'e (uygulamalarınız için uygun güvenlikle) koyabilirsiniz, ancak kuruluşunuz içinde özel bulutlar da oluşturabilirsiniz.

Sonunda, bulut bilişim ile nereye veya neye eriştiğinizi bilmiyorsunuz. Bir hizmet veya uygulamayı, o hizmet veya uygulamanın arkasında ne olduğunu bilmeden görürsünüz. Bulutun tamamının müşteriler için bir sonucu yoktur - kullanabileceğiniz şeylerin var olduğunu, erişilebilir olduğunu ve bunları kullanabileceğinizi bilirsiniz. Bir "sunucu odasında" olabilir veya dağıtılmış bir sensör ve iş istasyonu ızgarasına erişiyor olabilirsiniz. Gerçekten önemli değil.

Hayır. Bulut bilişim yalnızca kaynak kiralamanın bir yolu değildir.

Bulut tamamen aşağıdakilerle ilgili hizmetlerle ilgilidir:

• ağ üzerinden dağıtılır (muhtemelen İnternet)
• tamamen API tarafından kontrol edilir
• tamamen otomatik ve otomatiktir
• kontrol için insan etkileşimi gerektirmez
• emtia olarak teslim edilir
• hizmet programı gibi faturalandırılır: ölçülen kullanım için
• sermaye harcaması veya peşin ödeme gerektirmez
• görünüşte sonsuz kapasiteye sahip olmak
• isteğe bağlı olarak hizmetin birçok biriminin derhal tahsis edilmesine izin vermek
• birçok hizmetin keyfi olarak elden çıkarılmasına izin vermek

NIST, bir bulut hizmetinin ne olduğunun tam bir tanımına sahiptir .

Yeni bir şey gibi görünse de, bulut bilişim, 1960'ların ortalarından sonlarına kadar zaman paylaşımı dağıtılmış bilişim modelinde gerçekten yeni bir pazarlama bükümü ortaya çıktı. Tabii ki, büyük teknik gelişmeler var, ancak yakından baktığınızda, uygulamalara ve verilere erişmek için bir akustik bağlayıcı ve bir teletype terminali aracılığıyla bir ana kareye bağlanmaktan çok farklı değil. Bu sistemler günümüzde büyük para kazanıcılardı, ancak Apple II ve IBM PC buna son verdi. Şimdi, bulut bilişim yoluyla, bu iş modeli bir rönesans görüyor.

Bulut bilişim , sunuculara sabit disk kiralama ile başlar . Ancak, bunun ötesine geçiyor. Bu, bunun hakkında herhangi bir aldatmaca olmadığını söylemek değildir; ama bulutta olmak arasındaki temel farkın ne olduğunu tanımlamaya çalışıyorum ve öyle değil!

Ofisimde her yerden erişebileceğim bir dizi sunucu var. Bu bir bulut olmaya uygun mu? HAYIR! Birçok veri merkezi için de olduğu gibi.

Bulut bilişimi oluşturan temel unsur, elbette, sadece kamuya açık internet üzerinden kullanılan donanım altyapısıdır (sunucular ve disk alanı). Ancak, önemli olan bunun nasıl yönetildiği. Kritik bir altyapı unsuru (yine de insanlar mutlaka söylüyorsanız katılmama konusunda şüpheliyim) görselleştirme.

In, (ne düşünüyorum) gerçek bir bulut, tüm bu sunucular sanal makinelerin oluşturulduğu bir çerçeve üzerinde birbirine bağlı kaynak havuzu olmak için birleştirilir. Bir makine oluşturabilir, arşivleyebilir ve silebilirsiniz. Sabit disk alanını bir makineden diğerine gerçek makinelere nasıl taktığınız gibi aktarın. Bu teknolojiler, bu makinelerin verilerini ve işletim sistemini bir fiziksel sunucudan diğerine sorunsuz bir şekilde geçmek için değiştirebilir ve hizmetler için çeşitli yedekleme seçenekleri ve yönetim konsolları ile birlikte gelir.

Eski güzel günlerde (günümüzde olduğu gibi), kişisel ana sayfalar ve şirket web siteleri barındırma alanı üzerinde kullanılırdı. Bu bir bulut değil.

Yine de, bugünlerde statik bir ip alan herkesin bir bulut oluşturduğunu düşünüyorum - ve gerçekten de bulutun şu anda gerçek bir tanımı olmayacak derecede kötüye kullanıldığını kabul ediyorum !

Bulut bilişim sadece kaynak kiralama sağlamakla kalmaz.

Kiralanan kaynaklar arızalanırsa hata tolerans katmanı da sunar. Ciddi bulut sağlayıcıları, kesintisiz bir hizmet sunmak için çok çalışıyor.