Basit cevap sisteme bağlı olmasıdır. Bir kalp monitörü için gömülü yazılım veya nükleer bir reaktör için güvenlik izleme araçları yazıyorsanız, standart bir blog oluşturma platformu yazdığınızdan çok daha yüksektir.
Bu gerçekten iyi bir sistem test cihazı için bir sorudur (ve ben bir değilim) ama bir şans vereceğim.
Temel önleminiz test kapsamı olacaktır: Başvurunun ne kadarı gerçekten test edilmiştir (hem birim testiyle hem de işlevsel olarak).
Her potansiyel kullanım senaryosunu (ve bu kullanım senaryosunun parametrelerini) gerçekten kullanılma olasılığına göre değerlendirmelisiniz (bu nedenle son vakaları düşürebilirsiniz), karmaşıklık (böcekleri içermesi daha düşük veya daha zor olması daha az olasıdır) böcek bulmak için), test edilme maliyeti (zaman açısından) ve bu alanda keşfedilirse bir hatanın potansiyel etkisi (bu, nükleer reaktör ve blog platformunun geldiği yer).
Bu değerlendirmeye dayanarak, hangilerinin test edileceğini ve ne kadar ayrıntıyla çalışmanız gerekir. Böyle bir listeye sahip olduğunuzda, ekip (bir ürün yöneticisi / proje yöneticisi / kullanıcı temsilcisi dahil) bu listeye girebilir ve sahip olduğunuz kısıtlamalara dayanarak öncelik atabilir.
Düşünmek için kullanışlı bir teknik, her sürümde test edilen kullanım durumlarını da değiştirebileceğinizdir. Örneğin, kritik olmayan test senaryolarının bir listesi olabilir ve bunların yarısını bir sürümde ve yarısını diğerinde (sonra alternatif) test edebilirsiniz. Bu şekilde, çaba için elde ettiğiniz toplam test kapsamını arttırıyorsunuzdur (gerileme hataları ortaya çıkma riski altında olsa da).
Bu aynı zamanda platform testini de genişletebilir - iki veritabanı arka ucunu (veya birden çok tarayıcı) destekliyorsanız, uygulamanın yarısını bir diğerinde diğer yarısını test edip bir sonraki sürümde değiştirebilirsiniz.
(Sanırım buna striptiz denir ama benden alıntı yapmayın.)
Ve sonra düşünülmesi gereken son şey neyi test ettiğiniz değil, sorunlar keşfedildiğinde gerçekte neyi düzelttiğinizdir. "Tüm hataları düzelt" demek yaygındır, ancak gerçek şu ki zaman baskısı vardır ve tüm hatalar eşit değildir. Yine, tüm ilgili taraflarla düzenli hata önlükleri en iyi yoldur. Bu, özellikle bir hata düzeltmesinin, yeniden test etme ve gerileme testlerinde yapılan ek çalışma, düzeltmenin yararından ağır basabileceği için özellikle müdahaleci olabileceği durumlarda geçerlidir.