Telefon ekranları, çıplak gözle görünseler bile yazdırılan kağıtlara benzemez.
Kağıt için bir tarayıcı, kağıdı aydınlatmak ve yansımayı okumak için tasarlanmıştır. Böylece tarayıcı belirli bir dalga boyu gönderebilir ve aynısını bekleyebilir. Telefon ekranı böyle bir dalga boyu (bu, sadece iyi R, G, B'ye sahip olmalı) sunamamıştır, ancak dalga boyu dağılımının nasıl seçileceği konusunda oldukça özgürdür. Özellikle koyu kırmızı veya kızılötesi kullanılan eski tarayıcı. Telefonun üzerinde beyaz kızılötesi iletim olmaz.
Tarayıcı yoğunluğu seçebilir, ancak telefon okuyucusu seçemez.
Ek olarak, kağıt üzerinde beyaz sürekli, ancak bir telefon ekranı değil, çok fazla koyu yüzeye sahip olacaksınız (özellikle örneğin kırmızı filtrelerseniz). Bu bizim gözümüzün çözünürlüğünün üstünde, bu bizim için bir sorun değil, ancak bir tarayıcı böyle bir siyah görmek için değil de siyah noktaları görmek için bir sinyal filtresine sahip olmalıdır.
Aslında, telefondaki biletleri tararken (genelde sadece havaalanlarında değil) kağıttan çok daha fazla sorun yaşadım.
Modern tarayıcıların bir kamerası var ve bu kameralar çok daha hassastır (düşük ekran ışığında), bu yüzden sorun yok oluyor.
Bu yüzden riskli. "Retina" benzeri bir telefonunuz varsa, birçok piksele ve çok parlak bir ekrana sahipseniz, daha az problem yaratacaktır, fakat ucuz bir telefonda sorun yaşayabilirsiniz. Öte yandan, iyi telefonlar daha iyi renklere (ve "LED" piksellere) sahiptir, daha iyi renkler daha doygun renkler anlamına gelir, bu nedenle daha düşük dalga boyları demektir. Yani bu senin riskin.