Bence zaten söylenmiş olan her şeyin bir birleşimi. Bu çok ilginç bir veri ve daha önce bunun gibi p-değer dağılımlarına bakmayı düşünmedim. Boş hipotez doğruysa, p-değeri tekdüze olur. Ancak elbette yayınlanan sonuçlarla pek çok sebepten dolayı bir tekdüzelik görmeyiz.
Çalışmayı yapıyoruz çünkü sıfır hipotezinin yanlış olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla, önemli sonuçlardan çok sık sık elde etmeliyiz.
Eğer sıfır hipotezi sadece zamanın yarısı yanlış olsaydı, p-değerlerinin düzgün bir dağılımını elde edemezdik.
Dosya çekmecesi sorunu: Belirtildiği gibi, p değeri anlamlı olmadığında, örneğin 0,05'in altında kağıt göndermekten korkarız.
Yayıncılar, göndermeyi seçmemize rağmen, önemli olmayan sonuçlardan dolayı makaleyi reddedeceklerdir.
Sonuçlar sınırda olduğunda, önem kazanması için (belki de kötü niyetli olmayan) şeyler yapacağız. (a) p değeri 0,053 olduğunda 0,05'e yuvarlanır, (b) aykırı değerler olduğunu düşündüğümüz gözlemleri bulur ve bunları değiştirdikten sonra p değeri 0,05'in altına düşer.
Umarım bu, makul şekilde anlaşılabilir bir şekilde söylenen her şeyi özetler.
İlgilendiğim şey p-değerleri 0,05 ile 0,1 arasında gördüğümüz. Eğer yayın kuralları p'nin değeri 0.05'ten büyük olan herhangi bir şeyi reddetmiş olsaydı, sağ kuyruk 0.05'te kesilirdi. Aslında 0,10'da kesildi mi? öyleyse belki bazı yazarlar ve bazı dergiler 0.10 önem seviyesini kabul eder ancak daha yüksek bir şey kabul etmez.
Birçok makale birkaç p-değeri (çokluk için ayarlanmış veya değil) içerdiğinden ve önemli testler önemli olduğu için makale kabul edildiğinden listede önemli olmayan p-değerleri görebiliriz. Bu, “Histogramda yer alan yazılı tüm p-değerleri bildirildi mi?” Sorusunu gündeme getirdi.
Ek bir gözlem, p-değeri 0,05'in çok altına düştüğünde, yayınlanan makalelerin sıklığında yukarı doğru önemli bir eğilim olduğudur. Belki de bu, p <0.0001 p-değeri düşüncesini geçersiz kılan yazarların bir göstergesidir, yayına çok daha layıktır. Bence yazar, p değerinin, etki büyüklüğünün büyüklüğünde olduğu kadar örneklem büyüklüğüne bağlı olduğunu görmezden geliyor ya da anlamıyor.